Öncelikle okuduktan sonra biraz hazmetmem gerekti. Bu eserin tamamının gerçek hayattan alınma olduğunu belirtmek isterim. Sonu beni çok etkiledi. Bundan dolayı hemen yorum yapamadım.
Yorumuma geçersek; bu eserde ailenin hayatımızda ne kadar önemli bir unsur olduğunu anlıyoruz. Çocuk yetiştirmek çok hassas bir konu. Özellikle eğitim sürecinde çok hatalar yapılıyor. Bu kitabımızda da çok güzel bir örneğini okuyoruz.
Kitabımızdaki aile, kızlarının üniversiteyi kazanmasını çok istiyor, bundan dolayı
üniversiteyi kazanmak zorunda hisseden bir genç kız okuyoruz ilk bölümlerde. Bu genç kızımız üstünde o kadar baskı hissetmiş ki, yaşantısını üniversite kazanma uğruna fazlasıyla kısıtlamış. O kadar ki, kazanırsa özgürce yaşacağına inanıyor. Nitekim İstanbul’u kazanıyor ve gittiği yerde okul okumak en son düşündüğü şey oluyor.
Yaşadıklarımız, gördüklerimiz bizim deneyimlerimiz olur. Bunlardan ders çıkarıp yaşamımıza devam ederiz. Fakat Gizem, kız kardeşinin başına gelen talihsiz olaylardan ders çıkarmak yerine, okumak için gittiği şehirde hata üstüne hata yaptı. Ben Gizem’de suç bulmuyorum. Çünkü Gizem’in başında doğru düzgün bir aile okumadım kitapta.
Gizem halasında kalıyordu ve gece geç saatlerde sarhoş geldiğinde “Ne oluyor kızım nedir bu halin? Bu şehrin girdabına kapılma. Okulunu oku” diyen genç kıza yol gösteren bir hala yoktu başında. Bu gerçekten ibret niteliğindeydi.
Kızlarının ne yaptığıyla ilgilenmeyen sadece birkaç kez arayıp soran anne, baba vardı. Nitekim Gizem, kendini kaptırdığı aşkın esiri oldu. Aşık olduğu adamla ilgili bazı gerçekleri öğrense de, ondan vazgeçmedi. Bütün bunların bir hırs uğruna oynanan bir oyun olduğunu öğrendiğinde ise en büyük talihsizliği ve acıyı yaşadı. Tüm kitap boyunca varlık göstermeyen ailesi destek olmak yerine onu hayatlarından atmayı tercih ettiler.
Aşık olduğu adam ise karaktersiz çıktı. Genç kızın yaşadıklarını anlamak, ona sahip çıkmak yerine onu erkek arkadaşlarına pazarlamayı tercih etti. Kısacası Gizem’in hayatının içine el birliğiyle ettiler ve genç kızı acı bir sona ittiler.
Kitap ibretlik bir ders niteliğindeydi. Yazarın kalemi de güzeldi. Fakat ilk kitabı olmasından dolayı sanırım, geçişler ve olaylar çok hızlıydı ve konu bütünlüğü sağlanmamıştı. Bu beni okurken afallattı, kafamı da karıştırdı. Şahsen hızlı geçilen olayları kendi kafamda hayal etmeseydim kitabı anlamam mümkün olmayacaktı.
Bu kitabı okumamda emeği geçen arkadaşım okuyan teraziye çok teşekkür ediyorum.

Görsel için instagram okuyanterazi arkadaşıma teşekkür ediyorum.

Yorumlar